27.02.2011 dünkü tarihin sene-i devriyesi... Mühim bir tarih, çok ağladığım Ankara'da, sonrasında kader planının devreye girdiği, belki de hayatımın genel çerçevesinin, halkasının belirlendiği...
Ne çok zaman geçti, ne çok acı ne çok mutluluk, ne kadar gözyaşı, ne az desibelde kahkaha muhtemelen atmosfere yayılan. Bir hüznü yazıp gönlümdeki ağırlığı kaldıramadan yük üstüne yük bindi göğsümün üstüne oturan... Artık bu vakitten sonra daha ağır gelecek mutsuzluklar terazide, çekimi artıyor yerin, toprağın sevdiklerimi.
Ah Enise... güzel kızım senin yasını tutacaktım, yazamadım kırmızı kaplı defterime ertelediğim pek çok şey gibi.. tazecik, körpecik, neşe dolu, rengarenk fotoğrafların kaldı. Çay paketine bakıp bakıp ağlar mıymış insan. Acının inkar ile başladığını öğrendim , daha da öğretme Allahım...
Sonra başka fotoğraflar kaldı 3 tane.. Muhtemelen yıl 1985, balkon demirlerinden tanıdığım apartman, içimi acıtan, paylaşamadığım kocaman acı, bir başka ölümü yakıştırmama hali "belki de değildir diye" hala...