Tiyamin (B1 vitamini: thiamine:C12H18N4OSCl2) eksikliğinde yorgunluk, depresyon, zihin bulanıklığı, fiziksel koordinasyonda bozukluk, iştah azalması, sindirim bozukluğu, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlar baş gösterir.



29 Ekim 2009 Perşembe

artık dönemesek de geriye, ardından koştuğumuz zamandır

nerdeeen nereye...
etkileyici bir sezen şarkısında zemin olarak kullanılmış uzakdoğulu bir kısa filmde günebakan tarlasında geçen sahnelerde daldım gittim. sonra uykusu kaçmış zihnimde abuk düşünceler şekillenmeye başladı. neden "ayçiçeği" derler ki "günebakan"a ??? sunflower: günçiçeği, güneşçiçeği.. bak ne güzel söylemişler, aferin ingilizlere. boynunu ayışığında büken çiçeğin sevdasına ve sevdalısı güneşe ayıp olmuyo mu "ayçiçeği" demekle..

sonra yeni türkünün şarkısı eşliğinde günebakan tarlasında koşturup durmak istedim, geçmişe dönemesem de şimdiki halimle de olur. nasılsa bana hala tepeden bakacak güneşçiçekleri. saatlerdir günebakan tarlasında çocuk fotoğrafı arıyorum ama yok!!! biri kalk gidiyoz dese sabah gün doğumuna yetişip kabaran fotoğraf çekme aşkımı dindircem ama boylu poslu günebakan bulabilir miyim bu mevsimde? Trakya'ya gitmeliyim tez vakitte, hazır Semoşum da ordayken bu tasarımı gerçekleştireyim kısmetse... of ama yaza kadar beklemek gerekecek galiba...


YENİ TÜRKÜ-GÜNEBAKAN

Evvel zaman içinde dostlar ağaçlara ev kurardık
Tatlı bir düş içinde bir yere bir göğe bakardık
Gönlümüz kuş gibiydi dostlar dünyaya kanat açardık
Tutsak değildik zamana başına buyruk yaşardık

Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman
Ay büyülüydü yakamoz deniz
Ardından koştuğumuz sonbaharlar
Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman
Artık dönemesek de geriye
Ardından koştuğumuz son zamandır

O zaman bu zamandır dostlar ne ister neyi özleriz
Denizini arıyan akarsulara benzeriz
Pencereler bırak açık kalsın geceleri yağmurlar yağsın
Günebakan düşlerimiz yağmur sesiyle çoğalsın

Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman
Ay büyülüydü yakamoz deniz
Ardından koştuğumuz sonbaharlar
Çocuklardık parlak yıldızlardık o zaman
Artık dönemesek de geriye
Ardından koştuğumuz son zamandır

18 Ekim 2009 Pazar

özlediğim şarkılar

eski bi şarkı, sanırım beş yıllık bi mazisi var, radyoda duyduğum anda içimi ısıttı birden ve tüm gün dilime dolandı temizlik yaparken."meleklerin sözü var" daha güzelmiş yalın'ın eski şarkıları. akşam oluyorken kendi üzerimde anlamlandırmaya başladım sözlerini
"güneş batmış bana ne, ellerin yok kime ne "
kırgınlıklarımı düşündüm, canım yanmadı, geçti mi bilmiyorum, batıyor belki ama acıtmıyor sanırım. "yerine koyamam ki, razı olamıyorum işte sensizliğe.."

"dünya üzemez beni
ölüm korkutabilir mi
sen olmadan bu kalp hissedebilir mi ?

güneş batmış banane?
ellerin yok kime ne?
yerine koyamadım, razı olamadım sensizliğe"

öyle işte bakalım, yeni evimde ilk kez 24 saati tamamladım. artık diyebilirim ki : home sweet home:)

9 Ekim 2009 Cuma

yoruldum...

tekrar dilime dolanan şarkı.
mayıs, haziran ve şimdi ekim...her bekleyişin ardından yorgun düşüşler üzerine, defalarca neşter vurulan sonra geçti diye sarılan yaralardan sonra günde en az 3 kez aç karna...

6 Ekim 2009 Salı

sevgileri yarına bırakmak

aklıma Behçet Necatigil'in şiiri çok sık takılıyor bu aralar. haftada en çok 3 gün okula giden bir bünye için, geride bıraktığım bir aydaki yüksek tempoda yitip gitmemek için canlı tutmaya gayretindeyim bazı hislerimi. "yarınlara bırakmamak için sevgilerimi".
ama nafile! havsalam almıyor bazı şeyleri. öyle XL genişliğinde zamanlar değil ki benim istediğim, yalnızca kıymet bildiren bir kaç dakika.
hani eurovision şarkısı gibi Semiha Yankı'nın...
zaman mefhumu böylesine göreceli iken önemli olan ona yüklenecek kıymette gizli. tabi kimin vakti neye-kime göre kıymetli, o da bir muamma.. ama aşikar olan bi şey var, o da geçen zamanın bi kıymetinin kalmadığı...

"sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.

bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı.

siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklımıza gelmezdi.
....."