Tiyamin (B1 vitamini: thiamine:C12H18N4OSCl2) eksikliğinde yorgunluk, depresyon, zihin bulanıklığı, fiziksel koordinasyonda bozukluk, iştah azalması, sindirim bozukluğu, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlar baş gösterir.



30 Ağustos 2007 Perşembe

Ali Bayramoğlu'ndan

Askere açık mektup: Peki siz kim oluyorsunuz?

Cumhurbaşkanı seçiliyor, her zaman yapılanın ve teamülün tersine yeni cumhurbaşkanının yemin törenine gelmeyerek, seçime, seçilene mesafe alıyorsunuz.

Yeni cumhurbaşkanı bir törene katılıyor, her zaman yapılanın ve teamülün tersine, kendisini selamlamıyor, “cumhurbaşkanım” yerine “cumhurbaşkanı” diye hitap ediyorsunuz…

Bunun anlamı nedir?

Bir devlet kurumusunuz, devletin başına tavır almakta beis görmüyorsunuz.

Devlet teamüllerine uygun davranmamanız bir yana, Çankaya'ya ilişkin yasal prosedürlere, seçmen iradesine, demokrasinin gereklerine saygı göstermiyorsunuz.

Peki siz kim oluyorsunuz?

Bekir Çoşkun gibi davranıyor, Ertuğrul Özkök gibi akıl yürütüyorsunuz.

Ama siz bir kurumu temsil etmiyor musunuz?

Sizin sorumluluklarınız yok mu?

Yeri gelince kriz çıkarmakta mahzur görmüyorsunuz, devletin kurumlarının uyumlu çalışmasını engelleyen açıklamalar yapıyorsunuz?

Buna hakkınız var mı?

Yok…

Buna yetkiniz de yok…

Çağ gerektiriyor ve zamanı geldi…

Bırakın Avrupa'yı, Latin Amerika'da bile “askercil düzen” kalmadı, “askeri demokrasi”den söz eden kalmadı…

Önce demokrasinin kurallarını öğrenmelisiniz…

Demokrasinin her şeyden önce bir tutum olduğunu görmelisiniz. Ardından “yasallık ve meşruiyet üzerine oturan bir prosedürler bütünü” olduğunu anlamalısınız.

Artık toplumla, toplumsal taleplerle kavganın tahrip edici olduğunu görün.

Sizin zihninizde tanımladığınız düzenin demokrasiyle yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmadığını kabul edin.

Ve anlayın ki, bugün, bu çağda Türkiye gibi ülkeleri yönetebilmenin, bütünlüğünü koruyabilmenin tek yolu demokrasidir.

Aksi yönde her adım bu ülkenin huzurunun bozulmasına, bütünlüğünün zedelenmesine yol açar.

Ve bu adımları atanlar, yaşanan ve yaşanacak tahribatın tarih önündeki sorumluları olur.

Ancak mesele sadece tarih değildir…

Demokrasinin gerekleri, buna ilişkin yasalar ve mevzuat, kişileri siyasi açıdan sorumlu kılar…

Aslında siz de bir ölçüde değişiyorsunuz…

Bugün sorun bunu kabul etmemenizde ve bunun gereklerini yerine getirmemenizdedir…

Bu ülke, Şener Eruygur'lara değil, Hilmi Özkök'lere layıktır.

Türkiye, Eruygurlar'ın düşündüğü orduyu değil, Hilmi Özkök'ün tahayyül ettiği orduyu hak etmektedir.

“Demokratik olgunluğumuzu pekiştirdiğimizde, birbirimizden kuşku duymak yerine birbirimizi daha iyi anlamaya çalıştığımızda, sorunlarımızı açık yüreklilikle konuşarak, düşüncelerimizin farklılığından kaynaklanan dinamizmi harekete geçirebildiğimizde, terörün son bulması ve yaşam standardımızın yükseltilmesi de dahil, ülkemizin bütün problemlerinin üstesinden gelmemiz hiç de zor olmayacaktır. Bu konuda, özellikle devletin üst kademelerinde bulunan herkese, büyük görevler düştüğüne inanıyorum.”

Bu sözler, çok değil bundan daha birkaç gün önce emekliye ayrılan Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert'e ait…

İçinizde yaşayan bu zihniyetin önünü açın…

Hakkını verin…

11 Ağustos 2007 Cumartesi

"ne zaman?"

IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞI ZAMAN

Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ay şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde yürümeden
Bebekler hayta, hayta yürümeden
Geleceğim diyorum geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Beklesen de olur beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
Geleceğim diyorum takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüdü ankaydın elim tüylerine değdi
Sevda duvarını aştım sendeki bu tılsım neydi
Başka bir gezegenden de olsa dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem ne olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Eski dikişler sökülürde kanama başlarda yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde kesin takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Bak işte notalar karıştı ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır yağmursa arsız
Hey benim alfabemdeki kadim elif
Ne güzellik ne da tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sadığım, sadığım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerler geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman

10 Ağustos 2007 Cuma

4 yıl sonra

kalakalmak deyimi tam da böyle bi şey galiba,sonra içine bişey oturması ve çok acıması...dafniamla konuştum iyi geldi ama tuhafım hala.yaşar dan aldanırım dinleyesim war çok hem de!.manga da olur,dursun zaman desin göksel,dursun,akmasın...lakin ne çabuk akıp geçmiş zaman.

çok çok çok tuhaf bi duygu. ağlayasım var gibi ama ne gerek var gibi.. yok yok ağlamicam,hiç gerek yok...

margom, dafniam'dan:


bu kaçıncı veda uzaklara gidiyorum diye
kaçıncı kaçmak kendinden bile,
yaşananlara duyulan özlem niye..
karamsarlıklarından kurtulmaya çalışan küçük karanlık
nereye kadar koşacaksın
halbuki duymamışmıydın daha önce

şarkıların mutsuzlukları hırpalıyor yüreğini
o filmin her sahnesinde ağlamaklısın
savunma mekanizmaların sırça
ve yaşamak umut etmekten çıkmış senin için...
sorular zihninde çırpınıyor her seferinde boğuluyor biri,
yerine yeni sorular bırakarak
derman olarak yapayalnızlık diliyorsun
sığınılası limanlarında yok aslında
bu kaçıncı veda? "

9 Ağustos 2007 Perşembe

saç dökümü


"her mevsim, bana sonbahar saç dökümü..."

zeytinyağı+çörekotu yağı bakım komplexinin de dengeli hurmalı beslenmeyle etkisini göremeyince aman tanrııııım saçlarımı kestirdim!..mecburiyetten;artık makarnavari uzun bukle bukle lüle lüle kıwırcık saçlarım yok,amiyane tabirle pırasa saçlarıma kawuştum yine!!!olsun ben böyle de güzelim:)

dükkanda sondan 2 önceki günüm.püfür püfür klimalı,internet bağlantılı,elmalı poğaçalı,bağlar gazozlu günlerimi özlicem:'(

napcam ben ewde yaaa?! cevabi çok basit: temizlik! :)bu gün bi şeberiğim,hayır olsun:)değişiklik iyi geliyo galiba...

7 Ağustos 2007 Salı

klima we klimata:)




can sıkıntısı neler yaptırıyor insana azizim.icatların çoğu sıkkın bünyenin ferahlama çabasındayken eğlendirik preparatlar hazırlamasıyla oluştuğu görüşündeyim.geçen akşam benim de şeberdiğim gibi.ne güzel olmuş klima we klimata bebeklerim:D gerçi başörtülü klimata mı olur,pek japonwari çizgifilm kızı adı oldu ama daha yeni şehadet getirdi,ehe en kısa zamanda nüfus müdürlüğüne gidip eşiynen beraber mülayim ve mülayime ismini alırlar heralde:D ayh sıcak ya ondan galiba :P

4 Ağustos 2007 Cumartesi

klorak satanlara da benziyirsen :P


yawru kuşum nuranımın dün çok komik diye gönderdiği gece dinlerken gülmekten kırıldığım,aklıma geldikçe kıkırdamaktan uyuyamadığım hüseyin turan şarkısı:) ehuahuhauhe:D o da böyle bi şey olsa gerek!

acayip hayvanlar

İncinsen de sözün düzünü diyciğem
İncinsen de sözün düzünü diyciğem
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
acayip hayvanlara benziyirsen


Men senin bu emellerine nice dözüm
Men ne diyim daha sana yoktur sözüm
Sır sıfatından su içmeyir gözüm
Cinlere şeytanlara benziyirsen
Cinlere şeytanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


A bu ne kafiyedir açıp gelmişsen
Gözlerin gene od saçıp gelmişsen
Sanki cehennemden kaçıp gelmişsen
Devlere hortlaklara benziyirsen
Devlere hortlaklara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


Senin başın bedende işkencedir
Kenerdan bakanlara eğlencedir
Boynun büyükse bedenin incedir
Armudu iskanlara benziyirsen
Armudu iskanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


İncinsen de sözün düzünü diyciğem
İncinsen de sözün düzünü diyciğem
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


Günde bir okka bir iş göremirsen
Her gün içirsen sarhoşluk edirsen
Gece de eve sürüne sürüne gidiyirsen
Kara solucanlara benziyirsen
Kara solucanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen

Seninde kabuldür oruç namazın
Hıçkırırsan tutulmuyor boğazın
Mikrofonsuzda gür çıkar avazın
Klorak satanlara benziyirsen
Klorak satanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen

Senin görünüşün güya yahşımıdır
Alacalı yüzünde şah matmıdır
Bir özüne bak başın yuvarlakmıdır
51 ekranlara benziyirsen
51 ekranlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


İncinsen de sözün düzünü diyciğem
İncinsen de sözün düzünü diyciğem
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


Yüz kiloya yakın parazlaşmışsan
Kartlaşmışsan çok yaramazlaşmışsan
Saç kalmayıp başında dazlaşmışsan
Kapaksız kazanlara benziyirsen
Kapaksız kazanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


Keyifte yiyip şişirmişsen karnını
Köfte yiyip şişirmişsen karnını
Beleş yiyip şişirmişsen karnını
Esnemiş hayvanlara benziyirsen
Tavlanmış hayvanlara benyizirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen


Ne var sen üstüme mırıldıyisen
Sanki paslanmışsın cırıldıyisen
Sesinde çıkmıyir hırıldıyisen
Benzinsiz çakmaklara benziyirsen
Benzinsiz çakmaklara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen
Acayip hayvanlara benziyirsen

3 Ağustos 2007 Cuma

Tükkanda geçer zamaN

yiğit özgür! süper adam wesselam!

Esnaf stajımda 5.günüm:) para kazanmanın zorluğunu görme,ölçme ve değerlendirme,özel satış yöntemleri,müşteri ikna yolları:P öğretmenlik stajından daha sahici ama torpilli.pc nin başında,kasada,banka işleri vs vs vs. fasülyeden işler...
ama tabi patron babacım yokken gelen bi kaç müşteriyi savuşturma çabalarım takdire şayan.fiyatını bildiğim bi kaç fix malzeme satınca nasıl seviniyorum:))öyle geçiyo işte.kaldı tatile 10 gün:)

" Birinin seni senin istediğin gibi sevmemesi,
onun seni tüm varlığıyla sevmediği anlamına gelmez."
miş!..öyleymiş!..


1 Ağustos 2007 Çarşamba


bu kadar...
feniletilaminsiz bir hayat!
mutluluklardan yoksun,düşlerden uzak,hislerden arınmış ama duru da olmayan bir zihinde çırpınan düşünceleri tarumar etmek için endorfin de yetmicek artık!
peki ne gerekli?ne biyoloji ne tıp ne teknoloji ne başka ilim, fen!
--tükenince mazaret,aşk acıdan ibaret--