Tiyamin (B1 vitamini: thiamine:C12H18N4OSCl2) eksikliğinde yorgunluk, depresyon, zihin bulanıklığı, fiziksel koordinasyonda bozukluk, iştah azalması, sindirim bozukluğu, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlar baş gösterir.



30 Kasım 2010 Salı

“Ne gül sevmek kolay; ne de gül olmak”

Bülbül olmayı seçtiysen, bir ömür yanacaksın;
gül olmayı seçtiysen, bir ömür solacaksın.

28 Kasım 2010 Pazar

"DOLLS"


film başlarken ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Japon kıyafetleri giydirilmiş kuklalar ve onları oynatan koca koca adamlar, bana pek anlamlı gelmeyen şiirsel sözleri veya maniyi, bilemiyorum artık japon kültüründe nasıl adlandırılıyorsa, seslendiren kulak tırmalayıcı bir ses...

ama sonra...


sonrasında masalsı görüntüler eşliğinde masalsı bir aşk hikayesi, hatta hikayeleri...

Hollywood filmleri aksine tek bir öpüşme sahnesi bile içermeyen, "aşk film böyle olur" dedirten bir japon yapıtı.

Ağır bir tempoda ilerliyor, belki sıkıcı gelebilir, bu nedenle izlemek için yalnız ve uygun ruh hali içinde olmak gerekiyor sanırım, hafif melankolik...

yalnız izlenmeli, çünkü gözyaşlarını tutmak istemiyor insan. Bazen tebessüm etseniz de film sonunda özellikle çok çok kısa bir sahne tekrar dolduruyor gözleri.

Aşkın yarattığı mutsuzluğa rağmen nasıl bir umut ve sabır var ettiğini, "fedakarlık" kelimesinin neyle eş anlamlı olduğunu anlamaya çabalıyorsunuz film boyunca, ancak öyle akıl almaz ki...

26 Kasım 2010 Cuma

bir damla gözlerimde

sertab erener'in "bir damla gözlerimde" şarkısı takıldı bi iki gündür. araştırma sonucu cover olduğunu öğrendim sempatim azaldı; ancak fransızcam olmasa da, online çeviri de pek sağlıklı olmasa da, Türkçe sözleri müzikle daha duygulu,uyumlu geldi hele de Sertab'ın sesiyle...

"belki yanlış yoldayız
kaybolduk kaybolduk gizleyince kendimizde yorulduk
her hatada telafi gerekli değilmi
bizi durduran gurur mu kibir mi

öyle çok şey varki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
konuşmadığımız her ne varsa
seninle sakladım gözlerimde

ne olur sende fazla üzülme
hep kendi kendine yenilme
konuşmadığımız her ne varsa seninle
bir damla gözlerimde"

farklı ruh halleri arasında köşe kapmaca oynadığım bir haftayı kapattım. ne tuhaf cumartesi pazarı hafta dışı bir yere koymak. Özel bir yer mi ayırıyorum bu 48 saate zaman mefhumumda yoksa diğer beş kardeşinin aksine günden mi saymıyorum emin değilim, ama ailenin en küçük, bu ara daha çok sevilen, bazen kıymetleri daha da artan iki üyesi onlar...

bayram tatili sonrası okula adaptasyon sürecimi, öğretmenler günü programına hazırlık çalışmalarıyla; çiçeklerimle, hediyelerimle, pek beğenilen konserimizle:), biraz buruk, heyecan ve coşkulu bir çarşamba günü, ardından ilköğretimde duygu dolu perşembe günü ve sabaha kadar hazırlamaya uğraştığım dört ayrı sınavı da bu gün uygulayarak tamamlamış oldum.

ilköğretimde geçirdiğim vakit öyle kıymetli geliyor ki, zaman kısıtlı olunca. 2 ay kaldı, bencilce olacak ama keşke diyorum uzun dönem askerlik çıksaymış... 24 kasım değil de 25 kasım daha duygu dolu oldu aldığım mektupla. ne çok ihtiyacım varmış böylesine masum sevgilere...

21 Kasım 2010 Pazar

kırgınım, saçılmış bir nar gibi

"kırgınım, saçılmış bir nar gibi,
sessiz akan bir ırmağım gecede.
söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım"



BİR EFLATUN ÖLÜM

kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim

sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım

git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım

ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.

aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.

söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım

belki
sararmış
eski resimlerde kalırım

belki esmer bir çocuğun dilinde.

bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti

değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.

aynı gökyüzü aynı keder...

9 Kasım 2010 Salı

meleklerin sözü var!

gecenin bir vakti ve ben hala işlerimi bitiremedim, yatıp uyuyamadım:( bir yandan radyo çalıyor internetten tabi ki, yoksa burda hangi frekans çeker ki!
dinlediğim şarkı blog yazma dürtüsüne sebep oldu, just like heaven misali pozitif hisler uyandırıyor bende.

dünya üzemez beni, ölüm korkutabilir mi?
sen olmadan bu kalp hissedebilir mi?
güneş batmış, bana ne?!
ellerin yok, kime ne?!
yerine koyamadım,
razı olamadım sensizliğe