Tiyamin (B1 vitamini: thiamine:C12H18N4OSCl2) eksikliğinde yorgunluk, depresyon, zihin bulanıklığı, fiziksel koordinasyonda bozukluk, iştah azalması, sindirim bozukluğu, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlar baş gösterir.



28 Haziran 2010 Pazartesi

baş eğdim yine aşka; ama bu son saygı duruşu


seni karanlıklara bırakmak istemezdim
anılarımı solmuş çicekle süslemezdim
ardından acıtacak bir tek söz söylemezdim
ben hiç hak etmedim ki böyle unutuluşu



yine şarkılardan...
kısa bi analiz olacak bu kez. hatta analiz de değil öyle kısa bi saçmalamaca..

ilk dinlediğimde çok dikkat etmemiştim ama sonradan beğendim sözlerini.
hatta çok kötü hissettim son satırda...
"ben hiç haketmedim ki böyle unutuluşu"

hep inandığım, dile getirdiğim cümleydi. -herkes hakettiği gibi yaşıyor- şimdi inkar etmek istiyor canım kısmen de olsa...

25 Haziran 2010 Cuma

i love you because i know no other way

i do not love you as if you were salt-rose, or topaz,
or the arrow of carnations the fire shoots off.
i love you as certain dark things are to be loved,
in secret, between the shadow and the soul.

i love you as the plant that never blooms but carries in itself the light of hidden flowers;
thanks to your love a certain solid fragrance,
risen from the earth, lives darkly in my body.

i love you without knowing how, or when, or from where.
i love you straightforwardly, without complexities or pride;
so i love you because i know no other way
i love you without knowing how, or when, or from where.
i love you straightforwardly, without complexities or pride;
so i love you because i know no other way

that this: where i does not exist, nor you,
so close that your hand on my chest is my hand,
so close that your eyes close as i fall asleep.
(Pablo Neruda)

(PATCH ADAMS)

10 Haziran 2010 Perşembe

iyiyim ben, hep aynı şeyler işte...

nisan ayının başında Emre Aydın'ın yeni albümü çıkmıştı. çağrışım yapmalıydı, bi uyarıydı bu!
hatırlamadım, aklıma getirmek istemedim..
geç kalmıştı,
2008'in haziranında bir albüm bekliyordum halbuki...
aradan o kadar zaman geçmişti
Freud'a göre savunma mekanizması, bana göre körlük belki de aptallık...


dalgınlık işte, dinleyemedim seni pek Emre Aydın.....

fevgo'yu gripin daha güzel coverlamıştı. "durma yağmur" daha etkileyiciydi mevsimsel olarak da. nasılsa "beni unutma" emir cümlesini kullanmak gereksizdi. kimsenin beni unutmayacağını sandığım benmerkezci ergenler gibiydim. beni üzen şeyleri görmezden geldim söner nasılsa diye ama bi baktım ki kıvılcımlar sıçramış etrafa. farketmemişim onca zaman.
yandı, yandı, yandı....
12 saat sürdü söndürme çalışmalarım damla damla...




"inan pek yeni bir şey yok"
şarkının 1.45sn-1.50sn arası 5sn bile Emre Aydın'ı sevme sebebi

"bir bitmeyen gece bıraktın
ve üç nokta düşürdün
belli etmedim ben pek, tenhalaştım"


nasıl bir şarkıdır bu!
burdan sonrası Emre Aydın'a hayran kalma sebebi...

"iyiyim ben
hem sen tanırsın beni
ne yapsam ne söylesem
o geç kalmışlık hissi"


zaman mekan hiç farketmez, bu şarkıyı her dinlediğimde ağlayabileceğimi düşünüyorum..



2 Haziran 2010 Çarşamba

Hoşça Kal!

sen öyle sana benzeyen herşey gibi
erirken avuçlarımda ben unutuyorum

hoşçakal olacaklar sensiz olsun
daha durmam boşluklarında
ben unutuyorum