Tiyamin (B1 vitamini: thiamine:C12H18N4OSCl2) eksikliğinde yorgunluk, depresyon, zihin bulanıklığı, fiziksel koordinasyonda bozukluk, iştah azalması, sindirim bozukluğu, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlar baş gösterir.
30 Ekim 2011 Pazar
samsun'da 21 saat..
3,5 yıl sonra samsun'da... farklı nedenler, farklı yüzler.. üzerime sirayet eden denizin hırçınlığı, gökyüzünden gözlerime inen bulutlar, içimde vuran dalgalar ve beni bu halimle seven, gözlerime bakıp "gül" diyen yarim...
11 Ekim 2011 Salı
yine yazı bekler miyiz?
belki unuturuz onu
tüm kasımdan kalma çiçekler gibi
arasına koyarız şarkı yazdığımız
kırık hayaller saklı defteri
tüm kasımdan kalma çiçekler gibi
arasına koyarız şarkı yazdığımız
kırık hayaller saklı defteri
belki de saklarız onu
kalbimizde bir delik açar gibi
belki denize ulaşır içimizdeki nehirler bir gün
yine yazı bekleriz
kalbimizde bir delik açar gibi
belki denize ulaşır içimizdeki nehirler bir gün
yine yazı bekleriz
Ah nasıl bir şarkıdır bu.. "sonra yedi bahar geçer, o yaz hiç hiç gelmez"
aşk tesadüfleri sever filminde dinlediğimde hoşuma gitmişti ama üstünde durmadım, zira serdar ortaç, demet akalın dinleme dönemindeydim o sıralar. iyi gelmezdi bu şarkı..şimdi de iyi gelmedi.. sonbaharın melankolisi mi, yağmurlar mı hep hüzünlendiriyor beni? gördüğüm rüyalar mı?
yazı beklemek biraz merak, heyecan ve hüzün veriyor şimdi..
yazın bizden gün gün uzaklaşmasını izlemek; aşkı bitmeden ilişkisini bitiren bir sevgilinin ardından bakmak gibi.. Elden gelen yalnızca beklemek ve uzaktan izlemek...
HER ŞEYDEN BİRAZ KALIR.
Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı...
9 Ekim 2011 Pazar
bu bir rüya, bu bir dua..
(bknz: ezginin günlüğü-rüya)
(bknz: gökhan türkmen-bir rüya)
(bknz: tepetaklak)
ve hatırladım ki !
hatırla sevgili'de (bu zamana kadar hevesle heyecanla izlediğim tek diziydi) Yasemin ve Necdet'in (aslında Ahmet'in) kızının ismi de Rüya idi... Samet gibi.. o farklı biraz daha ama yine de çağrıştırdı işte..
(bknz: gökhan türkmen-bir rüya)
(bknz: tepetaklak)
ve hatırladım ki !
hatırla sevgili'de (bu zamana kadar hevesle heyecanla izlediğim tek diziydi) Yasemin ve Necdet'in (aslında Ahmet'in) kızının ismi de Rüya idi... Samet gibi.. o farklı biraz daha ama yine de çağrıştırdı işte..
21 Eylül 2011 Çarşamba
yeni eğitim-öğretim yılı
hiç kaldıramıyor bünyem böylesine değişimleri!
hayatımın en büyük pazartesi sendromunu yaşadım sanki...
insan buna da alışıyormuş, dayanıyormuş bütün gücüyle..
dilimde ferhat göçer'in şarkısı hani şu yaprak dökümü dizisiyle özdeşleşen:
evimi, ocağımı, yuvamın sıcağını, yarimin kucağını bıraktım...
hayatımın en büyük pazartesi sendromunu yaşadım sanki...
insan buna da alışıyormuş, dayanıyormuş bütün gücüyle..
dilimde ferhat göçer'in şarkısı hani şu yaprak dökümü dizisiyle özdeşleşen:
evimi, ocağımı, yuvamın sıcağını, yarimin kucağını bıraktım...
11 Haziran 2011 Cumartesi
25 Nisan 2011 Pazartesi
Bir Öykü...
doldu süre, bize bu bile çoktu
bir hayaldi.. yok oldu..
"yeter" demek yetmez ki bazen!
ah içimde bir öykü ağıtlarla biter
bir hayaldi.. yok oldu..
"yeter" demek yetmez ki bazen!
ah içimde bir öykü ağıtlarla biter
17 Şubat 2011 Perşembe
burnunun direği sızlamak
Türkçe bilgime, deyim-atasözü dağarcığıma güvenirdim. ama tabi öğrenilecek daha çooook şey varmış. Meğer deyimlerimiz öyle hep mecaz anlamlı değilmiş, bilimsel verilere de dayanıyormuş azizim...
"burnunun direği sızlamak" deyiminin "içi parçalanmak" anlamında kullanıldığını sanıyordum, hani böyle üstü başı yırtık pırtık, zayıf, perişan bir çocukcağız görürsün sokakta, acırsın, işte o zaman; ya da birisi hayatını kaybeder geride kalan sevenlerini ağlarken görürsün, için acır öyle burnunun direği sızlar... Sanıyordum ki, değilmiş! burnumun direği sızlayınca anladım neden olduğunu.
Görülenlerden, hatırlananlardan, hem hüzünlenip, hem mutlu olup, derin bir iç çektikten sonra ciğerlerden yukarı doğru ilerleyerek dışarı çıkmaya çalışan hava ile dışarı akamayan göz yaşı arasında ne geçiyorsa artık, hem kalbi hem de burnun o kemiğini sızlatabiliyormuş.
"Özlem duygusunun beyne iletilmesiyle, beynin burun mukozasına yolladığı bir asit sonucu hissedilen durum" muş bu... tercüman-ı ahval-i tiyamin :)
Acıma hissi değilmiş deyimdeki, yanlış biliyormuşum, yaşayarak öğrendim, düzelttim kavram kargaşamı, yapılandırdım kendimi:)
ve tüm bunlara sebep olan 21.08.09 tarihli bir maildi...
"burnunun direği sızlamak" deyiminin "içi parçalanmak" anlamında kullanıldığını sanıyordum, hani böyle üstü başı yırtık pırtık, zayıf, perişan bir çocukcağız görürsün sokakta, acırsın, işte o zaman; ya da birisi hayatını kaybeder geride kalan sevenlerini ağlarken görürsün, için acır öyle burnunun direği sızlar... Sanıyordum ki, değilmiş! burnumun direği sızlayınca anladım neden olduğunu.
Görülenlerden, hatırlananlardan, hem hüzünlenip, hem mutlu olup, derin bir iç çektikten sonra ciğerlerden yukarı doğru ilerleyerek dışarı çıkmaya çalışan hava ile dışarı akamayan göz yaşı arasında ne geçiyorsa artık, hem kalbi hem de burnun o kemiğini sızlatabiliyormuş.
"Özlem duygusunun beyne iletilmesiyle, beynin burun mukozasına yolladığı bir asit sonucu hissedilen durum" muş bu... tercüman-ı ahval-i tiyamin :)
Acıma hissi değilmiş deyimdeki, yanlış biliyormuşum, yaşayarak öğrendim, düzelttim kavram kargaşamı, yapılandırdım kendimi:)
ve tüm bunlara sebep olan 21.08.09 tarihli bir maildi...
3 Şubat 2011 Perşembe
kaç yanlış daha lazım?
ilk kez bu gün yani dün, arkadaşımın çocuğunu sevdim! aman Allahım o nasıl bir güzelliktir, o gözler, düğme gibi dudaklar, noktacık gamzeler... tam bir cimcime minik Eylül! annesi her ne kadar "teyzeleri" olarak tanıştırsa da bizi, "gel ablacım" diye sevmekten alıkoyamadık kendimizi:) sanki Tuğba annesi değil de, geçerken biri bırakmış da ilgileniveriyomuş gibi.. evli, mutlu, çocuklu; ama eski Tuğba.. yıllardır görüşmemekten ötürü hiç bir soğukluk yok.. seviyorum arkadaşlarımı, dostlarımı...
konuşmadığım şeyler var, geçiştirdiğim...
aklımla gönlümün savaşında saklandığım şıklar hep yanlış, ne yazık ki bunu biliyorum. Acaba kaç yanlış beni doğruya götürecek? bu kez tepetaklak düşmeden mi hata yapacağım?
geçimsizim bu günlerde.. (bkz: şubat) (bkz: tepetaklak)
konuşmadığım şeyler var, geçiştirdiğim...
aklımla gönlümün savaşında saklandığım şıklar hep yanlış, ne yazık ki bunu biliyorum. Acaba kaç yanlış beni doğruya götürecek? bu kez tepetaklak düşmeden mi hata yapacağım?
geçimsizim bu günlerde.. (bkz: şubat) (bkz: tepetaklak)
11 Ocak 2011 Salı
simsimetrik
2011'in ilk simetrik tarihi..
boğazlarım acıyo, bacaklarım ağrıyo ve uykudan ölüyorum..
ama mutluyum
bu mutluluğu ziyan etmeden yazayım dedim 2 satır da olsa
perşembeyi bekliyorum, iyi haberler umuyorum
boğazlarım acıyo, bacaklarım ağrıyo ve uykudan ölüyorum..
ama mutluyum
bu mutluluğu ziyan etmeden yazayım dedim 2 satır da olsa
perşembeyi bekliyorum, iyi haberler umuyorum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)