
“baba hani pamuk prensesin arabasını taşıyan atlar vardı ya, onlar gerçekti dimi?”
Elifnaz sokakta oynarken masalların hangi kısımlarının gerçek olduğu tartışmasında kendine destek arıyodu. Yüzümde kocaman bir tebessümle pamuk prenses-külkedisi , gerçek-masal karmaşası yaşayan çocukları izliyorum pencerede.
Hani demiş ya Berne “herkes prens veya prenses olarak dünyaya gelmektedir, bazı erken dönem yaşantıları, insanları kurbağa olduğuna inandırmaktadır….” diye.
ben de prenses olmaya heveslenme yaşımı epey geçtiğim haldemutlu sonla biten masallara inanıp gözlerimi kapamayı hala seviyorum..
“son bir umut verse biri ve güzel olacak bigün her şey dese, ben inanırım belki de bu yalana, ben de alışırım gözlerimi kapamaya..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder